İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | follow on f. | devam etmek | ||
To follow on from what you just said, a very good morning. Söylediklerinizden devam edecek olursak, çok iyi bir sabah. More Sentences |
||||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | follow on f. | arkasından gelmek/gitmek | ||
Öbek Fiiller | follow on f. | arkadan gelmek/gitmek | ||
Öbek Fiiller | follow on f. | ardından gelmek/gitmek | ||
Öbek Fiiller | follow on f. | peşinden ölmek | ||
Öbek Fiiller | follow on f. | arkasından ölmek | ||
Öbek Fiiller | follow on f. | ardından ölmek | ||
Öbek Fiiller | follow on f. | birinden kısa süre sonra ölmek | ||
Sport | ||||
Spor | follow on f. | (krikette) karşı takımın tercihi ile ve belirli sayı gerideyken ikinci vuruş sırası için oyuna girmek | ||
Spor | follow on f. | önündeki cismi takip etmek (bilardo top) |